Psikolojik Şiddet
- Altuğ Psikoloji
- 8 Tem
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 30 Tem

Şiddet her zaman ses çıkarmaz, her zaman iz bırakmaz. Bazen bir sessizliktir, bazen küçümseyen bir bakış ya da incitici bir cümle. Dışarıdan bakıldığında normal gibi görünen ilişkilerde içeride görünmeyen ama çok derin yaralar açılır. Psikolojik şiddet, insanın ruhunu en çok yoran, en zor tanınan ve en geç iyileşen şiddet biçimidir.
Çoğu zaman bu şiddeti yaşayan kişi kendisine bile itiraf edemez. ''Abartıyor muyum?'', ''O aslında iyi biri'', ''Ben biraz fazla hassasım galiba!'' gibi düşüncelerle yaşananı küçültür. Oysa şiddet, sadece bedeni değil; ruhu, benliği, değeri de hedef alır.
Psikolojik Şiddet Nedir?
Psikolojik şiddet; bir kişiye yönelik tekrar eden sistemli ve incitici söz, davranış ya da tutumlarla uygulanan, bireyin özsaygısını zedeleyen ve duygusal bütünlüğünü bozan bir şiddet türüdür.
Kimi zaman alaycı bir sözle, kimi zaman yok sayarak kimi zaman da manipülasyonla ortaya çıkar. Özünde bir güç kurma ve kontrol etme çabası vardır. Mağdurun kendilik değerini sorgulamasına, kendi doğrularından şüphe etmesine neden olur ve belki en tehlikelisi: çoğu zaman sevgi kılığına bürünür.
Şiddetin Genellikle Nereden Geldiğini Hepimiz Biliyoruz: En Yakından
Psikolojik şiddet en çok aile, eş, partner, arkadaş ve iş arkadaşları gibi yakın çevre tarafından uygulanır. Çünkü şiddetin bu türü, güven duygusu kurulan ilişkilerde daha çok etkili olur.
''Seni eleştirmem seni önemsediğim için.''
''Ben senin iyiliğini istiyorum.''
''Seni sen olduğun için değil, senin olman gerektiği kişi için seviyorum.''
Bu tür söylemler zamanla kişinin benlik algısını bozar. Kendi isteklerinden uzaklaşmasına, özsaygısının aşınmasına neden olur.
Psikolojik Şiddetin Türleri Nelerdir?
Aşağılama ve küçümseme: Sürekli eksik ve yetersiz hissettirme.
Manipülasyon: Kişinin davranışlarını kontrol etme, onu suçlu hissettirme.
Gaslighting: Kişinin gerçeklik algısını sarsma.
İzolasyon: Sosyal çevreden koparma.
Tehdit ve korkutma: Açık ya da örtük yolla tehdit etme.
Duygusal ihmal: Görmezden gelme, duyguları yok sayma.
Bu davranışların çoğu zaman fark edilmemesi, psikolojik şiddetin en sinsi yönüdür.
Şiddet Uygulayanların Psikolojik Yapısı
Psikolojik şiddet uygulayan bireyler genellikle kontrol ihtiyacı yüksek, kırılgan benlik algısına sahip, geçmişte duygusal ihmal ya da travma yaşamış kişilerdir. Kendilerini güvende hissetmek için karşı taraf üzerinde baskı kurmayı tercih ederler.
Ancak geçmişte acı yaşamış olmak, başkalarına acı çektirme hakkı tanımaz. Hiçbir hikaye, şiddeti meşru kılmaz.
Mağdur Olanlar Kimlerdir?
Şiddete maruz kalan kişiler genellikle empatik, uyumlu, onay ihtiyacı yüksek, çatışmadan kaçınan yapıya sahip bireylerdir. Sevgi için kendinden vazgeçen, sınır çizmeyi öğrenmemiş ya da geçmişinde değersizlik şemaları taşıyan kişiler, psikolojik şiddeti fark etmeden kabullenebilirler.
Önemli olan şudur: Hiç kimse, kimden gelirse gelsin, hiçbir biçimde şiddeti hak etmez.
Psikolojik ve Fizyolojik Olarak Olası Sonuçları
Zihinsel etkiler:
Özsaygı kaybı,
Güvensizlik,
Kararsızlık,
Depresyon, kaygı ve benzeri durumlara yol açma.
Bedensel etkiler:
Uyku bozuklukları,
Kas ve baş ağrıları,
Tükenmişlik, yorgunluk,
Bağışıklık sisteminde düşüş.
Unutulmamalı ki: Beden, ruhun susturulan hikayesini anlatmaya devam eder.
Şiddeti Tanımak ve İyi Olmak Mümkün mü?
Evet, ancak bu bir süreçtir. Fark etmekle başlar, kendine inanmaya uzanır, sınırlar çizerek güçlenir.
Yaşadığınız şiddetin adını koyun.
Duygularınızı küçümsemeyin.
''Hayır'' demeyi öğrenin.
Destek isteyin, konuşun.
Mümkünse profesyonel yardım alın.
Şiddeti tanımak zor ama dönüştürücü bir adımdır. O noktadan sonra kendinize ait olan alanı yeniden kurmaya başlarsınız. Ve orası güvenli, sakin, sizinle dolu bir yer olur.
Yorumlar