Tebdili Mekânda Ferahlık Var mıdır?
- Altuğ Psikoloji

- 14 Eyl
- 2 dakikada okunur

''Tebdili mekânda ferahlık vardır.''
Halk arasında sıkça duyduğumuz bu söz, aslında insan doğasına dair çok derin bir hakikati işaret eder. Mekân değişikliğinin ruha iyi geldiğini, insanın bulunduğu yerden uzaklaştığında bir tür hafiflik hissettiğini anlatır. Psikolojiye yakından baktığımızda bu sözün hem bilimsel hem de varoluşsal açıdan karşılık bulduğunu görmek mümkündür.
Fiziksel Mekânın Psikolojiye Etkisi
İnsan beyni tekrar eden uyaranlara alışır. Sürekli aynı duvarlara bakmak, aynı yolda yürümek ya da aynı masada oturmak beynimizi bir süre sonra otomatik pilota geçirir. Bu durum güvenlidir ama aynı zamanda farkındalığı ve canlılığı azaltır.
Yeni bir mekâna girmek, farklı bir manzaraya bakmak ya da alışılmışın dışında bir yerde bulunmak beynin ödül sistemini harekete geçirir. Dopamin salınımı artar, bu da kişide motivasyon ve tazelenme duygusu yaratır. Kısacası, mekân değişikliği sadece gözümüze değil, beynimize de iyi gelir.
Zihinsel Mekân: Asıl Ferahlık İçerde
Fakat işin sadece dışsal boyutu yoktur. Çünkü nereye gidersek gidelim zihnimizi de yanımızda taşırız.
Eğer kaygılarımız, çözümlenmemiş meselelerimiz, kendimize dair ağır yargılarımız varsa; deniz kenarında dağlara bakarken bile içimiz sıkışabilir. Uzaklaştığımızda bir an için hafifler, döndüğümüzde aynı sorunlarla yüzleşmeye devam ederiz.
Psikolojik açıdan bakıldığında, asıl tebdil yani değişim, zihinsel alanda gerçekleştiğinde kalıcı bir ferahlık ortaya çıkar.
• Düşünce kalıplarımızı sorgulamak,
• Kendimize yüklediğimiz ağır sorumlulukları hafifletmek,
• Olaylara yeni bir bakış açısıyla yaklaşmak…
İç dünyamızda açtığımız her yeni pencere, dışarıda değiştirdiğimiz mekândan daha büyük bir özgürlük yaratır.
Sosyal Çevre: İnsanlarla Değişim
Mekân sadece duvarlardan ibaret değildir; çevremizi oluşturan insanlardan da oluşur. Hep aynı kişilerle, aynı konuları konuşmak da bir tür mekân sıkışmasıdır.
Farklı insanlarla tanışmak, yeni bir bakış açısına şahit olmak, ruhumuzu tazeler. Psikoterapi sürecinde de danışanlar çoğu zaman ''ilk kez biri beni farklı bir yerden gördü'' diyerek rahatlama yaşar. Çünkü bazen ferahlık başka bir gözün bizi farklı bir mekânda konumlandırmasıyla da gelir.
Varoluşsal Boyut: Kendini Yeniden Tanımlamak
Mekân değişikliği sadece fiziksel bir hareket değildir. İnsan yeni bir yerde bulunduğunda kendi kimliğini de yeniden sorgulamaya başlar.
Taşınmak, seyahat etmek ya da sadece odanın düzenini değiştirmek bile ''Ben kimim? Nerede duruyorum? Nasıl yaşamak istiyorum?'' sorularını yeniden gündeme getirir.
Bu yönüyle tebdili mekân aynı zamanda kendini yeniden inşa etmenin bir metaforudur.
İç ve Dış Dünyada Ferahlık
Evet, tebdili mekânda ferahlık vardır. Ancak bu ferahlık iki boyutludur:
• Dışarıda: Fiziksel mekânı değiştirerek yeni uyaranlarla ruhu tazelemek.
• İçeride: Düşünce kalıplarını esneterek zihinsel ferahlığa ulaşmak.
En sağlıklı olan, bu iki değişimin birbirini tamamlamasıdır. Bazen dışarıda yeni bir yol yürümek, içeride yeni bir düşüncenin kapısını aralar. Bazen de zihnimizde açtığımız bir pencere, bulunduğumuz odayı bambaşka bir mekâna dönüştürür.
Gerçek ferahlık, mekânla birlikte bakış açımızı da değiştirdiğimizde ortaya çıkar.






Yorumlar